45/18
İki Harkonnen kız kardeşi, insanlığın geleceğini tehdit eden güçlerle savaştı ve Bene Gesserit olarak bilinecek efsanevi bir tarikat kurdu. İster yıldızları keşfetsinler, ister distopyalardan kaçsınlar, ister dünyayı daha iyi hale getirsinler, bu kadınlar bilimkurgu türünün ta kendisidir. Bu dizi, Brian Herbert ve Kevin J. Anderson’ın Büyük Dune Okulları üçlemesinden materyal kullanıyor. Orijinal Dune’un öncülü, Rossak Kardeşliği’nin Bene Gesserit’e nasıl dönüştüğünün hikayesini anlatıyor. Valea Harkonnen’in sesinin kullanıldığı olay, sözde “Dune Mentatları” tarafından meydana getirildi. Üç kitap da Kardeşlik, Mentatlar, Navigatörler ve Doktor Fahişeler’in gelişimini iç içe geçiriyor. “The Crazy Cartoon Cast” AniMat: The New Normal’de (2020) bahsediliyor. Sadece TV şovunun ilk bölümünü eleştirmek istemiyorum, ancak her düzeyde ortalamaydı. Oyunculuk, Mark Strong, Emily Watson, Olivia Williams ve muhtemelen Travis Fimmel gibi bazı önemli oyuncular dışında, ortalamanın altındaydı. Diğer oyuncular sanki film akademisinden yeni mezun olmuş gibi hissettiler. Hikaye çok gevşekti ve diyaloglar Dune’a layık değildi. Sonsuza dek süren yavaş tempolu dramaları severim çünkü ödülün beklemeye değeceğini biliyorum. Ama sadece yavaş değildi, bir sürü şey oldu ama sıkıcıydı, başka nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Filmlerde gerçekten dolaşan film müziği burada biraz kesintiye uğradı, orada burada bazı tanıdık sesler belirdi ama zamanlama pek iyi değildi. Burada hiçbir etkisi olmayan çok fazla müzik duydum sanki. Filmlerde ne kadar uzun süre sadece konuştuğumuzu hatırladım ve sonra bam, Hans Zimmer sihrini yaptı ve ben çok tahrik oldum. Ama burada hiçbir sesin yaratılmasına katılmadığını biliyorum ve bunu kontrol etmeme bile gerek yok. Denis Villeneuve’ün bu prodüksiyonda yer aldığından emin değilim, umarım olmamıştır. Sormak istediğim şu, bunun yapılmasını hiç istedi mi? İki destansı filmden sonra böyle ortalama bir TV dizisi uzun zamandır beklenen üçüncü filmi etkiler mi? Bu soruyu sormamın sebebi The Penguin’in çok iyi olması, Batman’i izledikten sonra olduğundan daha fazla takdir etmemi sağlaması ve ikinci filmi sabırsızlıkla beklemem. Peki “Dune: The Prophecy” üçüncü filmi nasıl etkileyecek, eğer olacaksa. Düşünülmesi gereken bir konu.